Tasarım,
sanat ve fikir kütüphanesi

Hedwig Ve Angry Inch

28.01.2017
Sayı 15

Kazan Dairesi’nin Yeni Müzikali Hedwig Ve Angry Inch

Röportaj: Damla Yılmaz


Bu defa sohbetimizi, şahsen tanımakla birlikte, yıllardır beğeniyle takip ettiğim iki değerli insanla gerçekleştirdik. Biri oyuncu Yılmaz Sütçü, diğeri, daha önce sahne paylaştığım yönetmen ve aynı zamanda mimar Barış Arman. Onlarla kısa sürede müthiş başarıya ulaşan yeni oyunları “Hedwig ve Angry Inch”i konuştuk. 


Öncelikle sizleri tanımayanlar için kendinizi biraz tanıtır mısınız?

Barış: Adım Barış Arman. Müzikal tiyatro ve performans oluşumu Kazan Dairesi’nin sanat yönetmeniyim. Eş zamanlı olarak İTÜ Mimarlık ve İstanbul Devlet Konservatuvarı Müzikal bölümlerinde okudum. Ardından ikinci lisansımı okumaya karar vererek Haliç Üniversitesi Tiyatro bölümüne burslu olarak kabul edildim. İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda Sidikli Kasabası Müzikali, Erkek Arkadaş, 57. Alay gibi birçok oyunda oyuncu olarak rol aldım. CKM, Moda Sahnesi ve Duru Tiyatro’da solist olarak yer aldığım müzikal konserlerim oldu. Aynı zamanda 2005 yılından beri tiyatro çevirisi yapıyorum. Çevirmiş olduğum oyunlar Moda Sahnesi, Zorlu PSM ve Devlet Tiyatroları’nda sahnelendi ve sahnelenmeye devam ediyor. 2015 yılında ise Kazan Dairesi’ni kurdum ve ilk büyük prodüksiyonumuz olan Hedwig ve Angry Inch’in de yönetmenliğini üstlendim.

Yılmaz: Ben Yılmaz Sütçü, 1978 İzmir doğumluyum. Müjdat Gezen Sanat Merkezi Konservatuvarı Tiyatro bölümü mezunuyum. Lise döneminde radyo programcılığı yaparken  müzikle olan bağımı keşfettim. Çok uzun yıllar müzik gruplarında solistlik yaptıktan sonra konservatuvara girdim. Okuldan sonra birçok dizi, reklam filmi ve  televizyon şovlarında yer aldım. Dramatik tiyatro alanında çalışmalarım olsa da, beni en çok çeken performans alanlarından biri olan doğaçlama tiyatro bir başkaydı. Uzunca bir dönem doğaçlama tiyatro oyunları oynadım ve konu ile ilgili araştırmalar yaptım. Daha sonrasında beni derinden etkileyen müzikal tiyatro hayranlığım galiba beni şu anda bulunduğum noktaya getirdi. Şimdi ne şanslıyım ki; neredeyse hepsini bir arada gerçekleştirebildiğim Hedwig ve Angry Inch’te oynuyorum..



Kazan Dairesi’nden biraz bahsedelim. Nasıl kuruldu? Şu an neler yapıyor?

Barış: Önceleri başka bir isim altında bir araya gelmiştik. O dönemde Devlet Tiyatrosu’nda kapalı gişe 190 oyun oynayan Sidikli Kasabası Müzikali’ni yaptık. Ekibin çoğu benzer okullardan ve benzer projelerden bir araya gelmişti. Haliyle etkin teatral dilimiz müzikti. Yeni müzikal işler yapmak istiyorduk. İstediğimiz içerikle ve formla tiyatro yapmanın tek yolu da kendi yarattığımız bir oluşumda buluşmaktı. Sidikli Kasabası ekibinden bir grup oyuncu olarak Kazan Dairesi’ni kurduk. Açılışımızı bir müzikal konseri ile yaptık. 

Yılmaz: Bu aslında bir tiyatro için pek alışılageldik bir durum değildir.

Barış: Evet, Türkiye’de müzisyenler konser, oyuncular tiyatro yapar. Bizim içinse her zaman amaç bildiğimiz sanat dillerini bir araya getirerek sözümüzü anlatmak oldu. Bu konserin ardından oyun arayışına girdik ve Yılmaz ile yollarımız kesişti.

Yılmaz: Ekibin ilk halinde ben yoktum. Kazan Dairesi adı altında buluşulduğunda katıldım. Hedwig ve Angry Inch ile bir araya geldik ama ekibin ilk gününden beri birlikteymişiz gibi hissediyorum.

Barış: Kazan Dairesi şuanda Hedwig ve Angry Inch adında bir “glam rock” müzikalini sahneliyor. 16 farklı ülkede 13 dilde oynanmış bir müzikal. 2 sene öncesine kadar Broadway’de kapalı gişe oynuyordu. Sinema versiyonu ise LGBTİ için bir ikon haline geldi. Biz bu oyunu Türkçe olarak orijinal müziğiyle sahneledik. 

Yılmaz: Metnin ve şarkıların uyarlamasını ben yaptım. Aynı zamanda Hedwig rolünü oynuyorum.

Hedwig ve Angry Inch oyunun başlangıç hikayesinin çok ilginç olduğunu biliyorum. Biraz anlatır mısınız?

Yılmaz: Amerika’dayken birçok oyunu izleme fırsatım oldu ancak Hedwig and the Angry Inch’i izleyemedim. Neil Patrick Harris oynuyordu, oyun  Tony Ödülü almıştı, ayakta izlemek için dahi 300 dolar vermeniz gerekiyordu. Sabah akşam oyun izledik ama biraz da pahalı olmasından ötürü bu oyunu görme fırsatımız olmadı. Türkiye’ye geri dönünce Hedwig and the Angry Inch’in kitabını karıştırmaya başladım. Sonra Neil Patrick Harris’in Tony performansını izledim ve şarkıları dinlemeye başladım. Barış da önüme metni ve notaları koyunca oyuna tutuldum ve içinde kayboldum. Metne ve şarkılara tekrar tekrar baktım. Türkiye’de oynayabilir miyiz diye düşünürken telif için başvuruda bulunmaya karar verdik. Ret cevabı ile karşılaştık. Barış ülkedeki trans cinayetlerini ve homofobi oranlarını içeren bir mektup yazdı. Haftalar sonra cevap geldiğinde şaşkındık. Oynamamıza izin veriyorlardı. Böylece hayal birden gerçek oluverdi.

Oyunun konusundan da biraz bahseder misiniz?

Yılmaz: Doğu Berlin’de yaşayan Hansel’in iki hayali vardır: Rock yıldızı olmak ve öteki yarısını bulmak. Amerikalı bir askere aşık olunca ameliyatla cinsiyet değiştirmeyi kabul eder ama operasyon beklediği gibi sonuçlanmaz ve “bir tutam et öbeği” ile ortada kalır. Adını Hedwig olarak değiştirir ve Amerika’ya kaçar. Dindar genç şarkıcı Tommy’ye aşık olur. Tommy, onun şarkılarını kendine mal edip şöhrete adım atınca Hedwig kendi kurduğu grupla onu gölge gibi izlemeye başlar. Tommy şimdi İstanbul’a bir konser vermeye gelmiştir. Hedwig de onunla aynı anda başka bir mekanda konser verecektir. Oyun da tam olarak bu konserin içinde geçer.

Çok enteresan bir konusu var gerçekten. Peki oyuna ilgi nasıl?

Barış: Oyunun ilgi çekeceğini biliyorduk ama bu kadar dikkat çekeceğimizi düşünmemiştik. Projeyi kimle paylaşsak bize destek oldu diyebiliriz. Oyunun Broadway’deki makyaj sponsoru olan Mac bize burada da destek oldu. Marka tasarım ajansı Quiet’ten Beste Türkön ile Ceyda Türkön tek kuruş almadan bizim için muhteşem bir çekim gerçekleştirip afişimizi hazırladılar. Türkiye’nin en iyi kültür sanat iletişimcisi Banu Zeytinoğlu oyunu bir kere izledi ve bu işi yapıyoruz dedi. Zaten Banu Zeytinoğlu ile birlikte basına ulaştık ve oyun yerini buldu. 

Yılmaz: Türkiye’de iyi işler yapan tiyatro sayısı az değil. Bu işleri seyirciye duyurmak oyunu sahnelemekten daha zor olabiliyor. Seyircinin tepkisi ise çok güzel. Çok uç bir hayatı olduğu halde Hedwig ile seyircinin özdeşlik kurduğunu görebiliyoruz. Bir seyircimiz “Bize 1,5 saatlik özgürlük alanı yarattığınız için teşekkür ederiz. Kendimi uzun zamandır ilk kez baskı ortamının dışında hissettim” dedi. Bizim için en büyük ödül bu sözleri duymak.

Harika. Peki Kazan Dairesi bundan sonra ne tip projeler yapmayı düşünüyor?

Barış: Kazan Dairesi’nde Broadway ve Off-Broadway müzikaller, yerli müzikal eserler, orijinal metinler, kara kabare ve revüler, müzikal konserler – söz, müzik ve hareket ile oluşan her türlü şey üretiliyor ve icra edilmesi planlanıyor. Yeni biçimler arayan, yaşamı iyileştirmek için çalışan ve kolektif bilinçle üretim yapan bir tiyatroyuz. Toplumsal gelişime katkı sağlayacak her türlü söz ve tartışma bizim oyunlarımıza konu olabilir.

Heyecanla bekleyeceğiz. Bu arada Barış’ın mimar oluşu nedeniyle ona şunu sormak istiyorum; mimarlarda tiyatroya ve müziğe bir eğilim oluyor galiba, bunu neye bağlıyorsun?

 Barış: Evet, sanatın çeşitli alanlarında üretim yapan birçok mimar var. Bunun sebebi mimarlık eğitiminin insanın içinde yaşadığı çevreyle arasındaki ilişkiye odaklanıyor olması olabilir. Mimarlığın insan üzerine sorduğu çoğu soruyu sanat da paylaşıyor. Kendi açımdan mimarlık eğitiminin içerdiği çeşitliliğin, tiyatro insanı olarak ihtiyaç duyduğum entelektüel birikimi karşıladığını söyleyebilirim. Üstelik konservatuvarda ve mimarlıkta aynı anda eğitim aldığım günlerde, tasarım kriterlerinin mimarlığın ötesinde işlediğini ve tiyatro ile tasarım arasındaki farkların ne kadar küçük olduğunu fark ettim. Günün sonunda müzikte azın çok olduğunu, teatral formun içeriği takip ettiğini görüyorum.

Son olarak okuyucularımız sizi ve oyunları nereden takip edebilirler?

Bizi Facebook: @kazandairesi, Instagram: @kazandairesi ve www.kazandairesi.org adreslerinden takip edebilirler.

Sayı 15
14. Sayı Kapağı Every Cool