6. Toz
Süleyman Daştan
D.1979, Ahşap Oyma Ustası
Sivas
Yaklaşık onbeş senedir ahşap oymacılığının içerisindeyim ancak on yıldır profesyonel olarak yapıyorum. Çocukluğumdan beri de ahşabın içerisindeyim. Babam şehrin en eski kerestecilerinden bir tanesiydi. Ahşabın içinde doğduk büyüdük, babamızın kestiği ağaçlara bugün biz şekil vermeye çalışıyoruz.
Ahşap geleneksel el sanatlarımızın en başında gelen sanatlarımızdan bir tanesi yani şuan unutulmaya yüz tutmuş, hatta el oyması olarak yalnızca birkaç tane ustanın yürüttüğü bir sanat dalı.
Ahşap oyma tarihin en eski çağlarına kadar dayanan bir sanattır. Nasıl diyeceksiniz, ilk insanlar korunma amaçlı silahlarını, bıçaklarını, oklarını yaylarını, barınma amaçlı evlerini ahşaptan yapmışlar.
Ahşap tabiatta en kolay bulunabilir ve temin edilebilir hammadde olduğu için, ahşabı şekillendirmişler. Kaplarını kacaklarını, silahlarını, oklarını, yaylarını evlerini, ahşaptan kullanmışlar.
Ahşapta bana sorarsanız en ideal kullanılabilecek hammadde ceviz ve kayındır. Onun dışında ithal ağaçlar da var limba, ayus, tik ağacı, abonoz gibi ağaçlar da var lakin onlar çok pahalı, talep doğrultusunda tabi onlarıda temin edebiliyoruz.
Bu dönem yoğun olarak mihrap mimber işi yapıyoruz, camilerimizi süslemeye çalışıyoruz çünkü dünya sanat tarihinde de böyle. Bakıyosun dünyadaki en güzel sanatsal şaheserler ibadethanelerde çıkmış. Kiliseler, katedraller ve kütüphaneler. Dünyadaki muhteşem sanatsal eserler buralarda vücut bulmuş. O anlamda ben özellikle cami işlerine biraz daha imtina ediyorum, biraz daha özen gösteriyorum ki, ibadethanelerimizi en güzel şekilde süsleyelim diye.
Onun dışında dekorasyon işi çalışıyoruz. Ayna, aplikdir, tavan süslemeleridir, bunları da çalışıyoruz, küçük objeler çalışıyoruz, üç boyutlu küçük objeler biblolar çalışıyoruz, yani ahşabı hayatın her alanına aktarmaya çalışıyoruzki bu da talep doğrultusunda oluyor.
Bizim haftada bir tane yaptığımızı, adam makinada günde yüz tane yapabiliyor, bu anlamda makinalaşmanın tabiki çok büyük zararı var. Ama umut ediyorumki ben, insanlarda tekrar sanatsal bir bilinç oluşmaya başladı, yani benim evimde güzel bir ayna olsun, güzel bir sandık olsun, ya da benim camimde güzel bir mihrab olsun, mimber olsun... İnsanlarda o anlamda sanatsal bilinç oluşmaya başladı, bu da bizi biraz daha umutlandırıyor.