Tasarım,
sanat ve fikir kütüphanesi

İstanbul Tasarım Bienali Sona Erdi

13.02.2015
Sayı 2

İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir ve Kıbrıs’ta bulunan 26 üniversitenin 76 bölümü ile işbirliğinde geliştirilen Akademi Programı kapsamında ortaya çıkan ürün ve fikirlerin yanı sıra paneller ve kolokyumlar gerçekleştirildi. Üniversite öğrencilerinin, proje yürütücüsü akademisyenlerle beraber “Kusurluluk” temasını farklı bakış açılarıyla yorumladıkları ve İstanbul’un çeşitli bölgelerindeki 17 üniversite kampusunde ve 5 farklı mekândaki 82 projeyi toplam 27.250 kişi ücretsiz olarak ziyaret etti.

Bienalin ön etkinlikleri kapsamında, 22- 27 Mart 2012 tarihlerinde gerçekleştirilen 12 ayrı atölye çalışmasında yer alan 250’ye yakın öğrenci ve 30 uluslararası tasarımcı tarafından tasarlanan ürünler, projeler, eskizler ve diğer materyaller Atölye Çalışmaları sergileri kapsamında İstanbul’un farklı semtlerinde bulunan 21 mekanda yer aldı.
Mimarlık/tasarım ofisleri ve yaratıcı alanlarda faliyet gösteren firmaların bienal teması ile bağlantılı etkinlikler gerçekleştirdiği , +D Group, Arzum, BMS, Camhane, Camper, ÇEBİ, Dhoku, Dilek Hanif, Ersa, Koleksiyon,
Meriç Akay, Milli Reasürans Sanat Galerisi, Mozaik, NORDist, Tayfun Mumcu, Türk Patent Enstitüsü, Zebra Design Factory gibi firmaların ve stüdyoların aralarında bulunduğu Paralel Katılımcı programında, Prof. Dr. İlhan Tekeli, Prof. Dr. Murat Güvenç, Ali Cindoruk, Ela Cindoruk, Ayşe Birsel, Koray Özgen, Ece Yalım gibi önemli Türk tasarımcı, düşünür ve fikir liderlerinin yanı sıra Marcel Wanders, Giulio Cappellini, Filip Pagowski ve Bibi Seck gibi dünyaca tanınmış tasarımcılar da yer aldı.
İstanbul Tasarım Bienali’nde küratörler Emre Arolat ve Joseph Grima’nın, Londra Tasarım Müzesi Direktörü ve İstanbul Tasarım Bienali Danışma Kurulu Üyesi Deyan Sudjic tarafından belirlenen “Kusurluluk” (Imperfection) temasını, kendi bakış açılarıyla yorumladılar. Küratöryal sergilerde iki farklı mekânda 46 ülkeden 300’e yakın tasarımcı ve mimarın 100’ün üzerinde projesi yer aldı. Emre Arolat’ın küratörlüğündeki “Musibet” sergisi İstanbul Modern’de, Joseph Grima’nın küratörlüğünü üstlendiği “Adhokrasi” sergisi ise Galata Özel Rum İlköğretim Okulu’ndaydı. Bienalin iki ana sergisinin yanı sıra iki ay boyunca İstanbul’un farklı bölgelerine yayılan Akademi Programı, Atölye Çalışmaları Sergileri, Yaratıcı Film Kuşağı, Tasarım Yürüyüşleri, Seminer Programı ve Paralel Katılımcı etkinlikleri gerçekleştirildi.
Mimarlık/tasarım ofisleri ve yaratıcı alanlarda faliyet gösteren firmaların bienal teması ile bağlantılı etkinlikler gerçekleştirdiği , Paralel Katılımcı programı içerisinde yer alan Ersa Kusurluluk , Mükemmellik kavramını Ece Yalım ve Tasarım bölümü öğrenci ile tartıştı.
Her insanın kendi DNA’sı ve parmak izi olduğu gibi, doğanın tasarımları da kendi içerisinde benzersizdir; kar taneleri ya da ağaç üzerindeki budaklar gibi... Mobilyanın vazgeçilmez malzemesi olan ahşap kullanımında; budaklar ve aynı tip kaplamada ortaya çıkan renk farklılıkları, kusur olarak görülür. Oysa her bir ürünü diğerinden ayrı kılan, belki de onu eşsiz yapan bu defosu, yani doğal halidir. Yüzümüzün iki yanının simetrik olmaması ya da dudağımızın üzerindeki bir ben de, bizi bir yandan “kusurlu”, diğer yandan da “eşsiz” kılar. Bu açıdan bakıldığında; doğanın tasarımları, hem mükemmel hem de kusurlu olarak değerlendirilebilir. Mükemmellik; biricik olmaya ve taklit edilememeye gönderme yaparken, ham ve işlenmemiş olma kusur olarak kabul edilebilir. Endüstriyel tasarım söz konusu olduğunda; doğal malzeme kullanılan üretim süreçlerine teknoloji ve otomasyon dahil olsa da; nihai ürün kişiye özel çözüm sunar.
Sayı 2
Claudio Bellini Söyleşisi IDA Kongresi 2013